Yunanistan’dan Kahramanmaraş depremine dayanışma ve yardım kampanyaları: ‘Bugün hepimiz Türk’üz’
Kahramanmaraş 6 Şubat’ta meydana gelen ve 11 ili etkileyen; Binlerce insanın ölümüne neden olan depremler, Yunanistan’da dayanışma ve yardım kampanyalarını harekete geçirdi.
Bu durum, 1999 depreminde kendini gösteren Türk ve Yunan halkları arasındaki işbirliğini akla getirmiştir.
Yunan devlet kanalı ERT’nin “Dünyaya seni sevdiğimi söyledim” sözleriyle başlayan Türk müziği ile başlayan “Linkler” adlı programında, Türkçe ve Yunanca müzik eşliğinde deprem görüntüleri yayınlandı. haberlersitelerinde duygusal paylaşımlara neden oldu.
Yunan medya organları ve gazetelerinin birinci gündem maddesini oluşturan haberde, Yunanistan’da depremzedeler için başlatılan insani yardım kampanyalarına ağırlık verildi.
YunanistanBaşbakan Kiryakos Miçotakis’in Twitter hesabından paylaştığı dayanışma açıklaması ve CNN’e verdiği özel röportajda, “Görüş ayrılıklarımızı bir kenara bırakıp Türkiye ile birlikte çalışma zamanı. Siyasette görüş ayrılıkları olabilir ama ayıracak bir şey yok” dedi. Türk ve Yunan halkları birbirinden.”
İktidardaki Yeni Demokrasi Partisi ve Yunanistan Komünist Partisi, Yunanistan Çalışma Bakanlığı, İstanbul Rum dernekleri, Pontus Rum dernekleri, özel okullar, Kızılhaç, personel sendikaları, Yunanistan Basketbol Federasyonu ve çok sayıda sivil toplum kuruluşu da göndermek için kampanyalar başlattı. deprem bölgelerine gıda, giyim ve sağlık malzemeleri, kan bağışları ve deprem bölgelerini ziyaret davetleri de arttı.
Kathimerini gazetesi “Bugün hepimiz Türk’üz” sözlerinin yer aldığı bir çizimle dayanışmasını gösterirken, EFSYN gazetesi enkaz sahnesiyle birlikte “yıkımla dayanışma” sözüne manşet oldu.
Rizospastis gazetesi, ülke genelinde başlattığı kampanyaları da “Depremde trajik anlar yaşayan Türkiye ve Suriye halkları yalnız değildir” başlığıyla duyurdu.
YunanistanTürkiye’den gelen yardım ekibi Türkiye’ye ulaştı
Yunanistan Öte yandan Çarşamba günü deprem bölgelerine 15 kişilik ikinci bir ateş komando grubu gönderdiğini duyurdu. Böylece Türkiye’ye ulaşan ateş komandolarının sayısı 46’ya ulaştı.
Rumların enkaz altında kalanlara yardım için görevlendirdiği arama kurtarma ekibinin Türkiye tarafından da kabul edildiği açıklandı.
Yunan medyasının düzenlediği programlarda “Depremin getirdiği diplomatik ilişkiler” konusu işlenmeye başlandı.
Yorumcular, sunucular ve konuk gözlemciler, bugün yaşanan deprem felaketinde gösterilen dayanışma ve yardımlaşma ruhunun 1999 depremlerinde de yaşandığına dikkat çekiyor.
1999’da ne oldu?
1999’daki Türk-Yunan ilişkileri, 1996’daki Kardak Krizi ve Şubat 1999’da Abdullah Öcalan’ın kaçarken Yunanistan’dan takviye aldığı haberi en gergin dönemlerden birini yaşıyordu.
Böyle bir dönemde Ağustos’ta Marmara Denizi’ni ve Eylül’de Atina’yı vuran ölümcül sarsıntılar, Türk ve Yunan halklarının dayanışma ve yardımlaşma konusunda büyük fedakarlıklar yapmasına neden oldu.
Bu dayanışmaya tanık olan siyasetçiler de dayanışma mesajları paylaştı ve Türk-Yunan ilişkilerindeki gerilim azaldı.
Özellikle Atina depreminde Türkiye’den yardım için gelen AKUT komandoları ile Marmara depreminde yardım için Türkiye’ye giden EMAK komandolarının üstün çabaları dönemin Türk ve Yunan basın ve televizyon kanallarında geniş yer buldu.
Bunun üzerine dönemin Dışişleri Bakanları İsmail Cem ve Yorgos Papandreu, iki ülke arasındaki görüş ayrılıklarına rağmen “uzlaşılabilecek konularda mutabakata varılması” ilkesi üzerinde fikir birliğine vararak “ortak bir girişim” başlatmışlardır. kısa diyalog”.
O dönemde Avrupa Birliği’nin bu yumuşamaya müdahil olmasıyla başlayan müzakereler, bugün hala “istişari” ve “istişare” görüşmeleri adı altında devam etmekte ve yeni krizlerde bir diyalog yöntemi olarak gündeme gelmektedir.
Türk-Yunan ilişkilerinde son yıllarda yaşanan gerilimlerin ardından Kahramanmaraş depremleri geldi. Bugün Yunanistan’daki siyaset bilimciler, felaketin örnek bir ölçekte bir dayanışma ruhu yaratabileceğini tahmin ediyor.
Genel olarak yapılan yorumlarda, “1999 depremlerinin açtığı yaralar ve halkların dayanışması sayesinde gelişen dostluk ilişkilerinin son depremlerden sonra gelişip gelişmeyeceği, bu sefer yöneticilerin tutumuna bağlı olacaktır” denildi. iki ülkenin”